Peki Bu Corona Virüsü Hayvanlara Bulaşır Mı?

Gündemimize bomba gibi düşen ve adını duyduğumuzdan beri hayatımızdan çıkaramadığımız corona.. En yakın zamanda hayatımızdan, dünyamızdan ve hatta hafızalarımızdan güzelce çıkmasını istediğim bu virüs olayından bir hayli sıkıldık..

Çin’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan virüsün nerden geldiği bile hala kafa karıştırıcı. Çin’de yarasa çorbasından bulaştı dediler, yılan yediler oradan geldi dediler, böcekten geçti dediler.. Nereden geldiği hala net olmamakla birlikte, okuduğum bir gazete yazısında, Çinli bir vatandaşın haklı isyanına denk gelmiştim.

‘Biz kendimizi bildik bileli aynı besleniyoruz. Eskiden beri bu yemekleri yiyoruz, size garip gelen bir yemek kültürümüz olabilir. Böcek yememiz, köpek yememiz ya da yarasa, ahtapot, yılan çorbası içmemiz size garip geliyor. Yıllardır salgına yakalanmadık da şimdi mi geldi bu viral hastalık?’ Diye bir isyandaydı Çinli kardeşimiz..

Açıkçası bana açıklaması çok da mantıksız gelmemişti ilk okuduğumda..

 

Tüm Dünyayı esir eden, güzelim Türkiye’mde bile sokağa çıkmanın tehlikeli hale gelmeye başladığı, 65 yaş üstünün sokağa çıkma yasağının olduğu, insanların tokalaşmaktan, öpüşmekten, hatta omuz omuza çarpmaktan bile korkar olduğu bir dönem yaşıyoruz. Her geçen gün korku ve panik hali artıyor. Önce sosyal medyada #evdekal hashtagleri ile herkes birbirine değişik meydan okumalar yaptı.

Peki Bu Corona Virüsü Hayvanlara Bulaşır Mı?

Tuvalet kağıdını ayağında sektiren erkekler, birbirine okuduğu kitabın fotoğrafını çekerek öneride bulunanlar, çocukluk fotoğraflarını paylaşanlar..

Buna bir de evde can sıkıntısından hamur açanlar, börek yapanlar, pasta yapanlar, yemek tarifleri verenler, evinde örgü örenler de eklenince ülkemizde güzel bir sosyal medya patlaması yaşandı. Evden uzaktan eğitim ile ders işlemek zorunda olduğu için canı sıkılan öğrencileri söylemek bile istemiyorum, gerçekten zor bir ay geçirdiklerinden eminim..

Konuşuğumuz her 2 kelimeden 1’i korona olmuşken hepimizin psikolojik olarak boğazı ağrıyor, beli ağrıyor, halsizlik var, ateşi çıkanı bile gördüm. Biri kazara öksürse nerdeyse üstüne alkol döküp çakmağı çakacak duruma geldik.

Hepimizin elinde kolonyalar, değişik dezenfektanlar, ellerimi hi. bu kadar yıkadığımı hatırlamıyorum. Bir yandan iyi oldu ülke temizlendi diyorlar ama ne bileyim yine de insan üzülüyor bu duruma..

Evden çıkmama olayı bir de nüfus patlamasına sebep olabilir diyenler var, pek de yalan sayılmaz.. EE insanlar ne yapsın sıkıntıdan neredeyse çocuk yapacak duruma geldiler.

Gelelim kıymetlilerimiz kedi ve köpeklerimiz. Evimizin tüylü varlıkları, canlarımız, ciğerlerimiz..

Ben bir hayvan besleme uzmanı olarak, yıllardır aşina olduğum bu corona virüsüne eskiden hep buzağılarda rastlardım. Bugüne kadar bir insana bulaştığını görmedim, açıkçası bu zaten corona diye bildiğim virüs, zoonoz (hayvansal) bir hastalıktı ve bize hiç bulaşmadı.. İsim benzerliğidir diye düşünüyorum..

Ancak 2020 Mart ayında patlayan ve hayatımıza giriş yapan bu pis virüsün şimdiye kadar dünya üzerinde hiç bir kedi ya da köpeğe bulaşmadığını söyleyebilirim… Kafamız rahat olsun…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir